Hakkımda

“Tanrı ölümü, hayatın ne kadar değerli olduğunu göstermek için yarattı…”
Paulo Coelho”

Soğuk bir 17 Ocak günü başlayan hayat yolculuğumda çok fazla bir köy hayatım olmadı aslında. 3 yaşına kadar Kırşehir’de dedemin tarlalarına bakan yıkık dökük, kerpiç bir evde yaşadım. Daha sonra babamın Ankara’da iş bulup çalışmasıyla, “şehirli” oluverdik birden.

İlkokulu Yusuf Karaman İlkokulu’nda,
Ortaokulu Dikmen Ortaokulu’nda,
Liseyi Ayrancı Ticaret Lisesi’nde okudum. Fen Kolu’nu tercih ettim.

Üniversite hayatım tam bir “derbi” havasında oldu nedense. Uzatabildiğim kadar uzatıp, son sınıftan terk ederek, hayat üniversitesinde çoktan aldığım diploma ile yoluma devam etmeye karar verdim.

Yanlış mı yaptım?

Sanmıyorum.

Sevgili anne-babamın içinde bulunduğu şartlar gereği, hep çalışarak okumak zorunda kaldım. İlkokula başladığım günden üniversite öğrenimine kadar bu durum hep devam etti. İlk yaptığım iş, ayakkabı boyacılığı idi. O günlerden kalma bir alışkanlık olsa gerek, bugün kendi ayakkabılarımı hâlâ kendim boyarım. 🙂

İlerleyen yıllarda eski tip bir matbaada mürettip ve mücellit olarak çalıştım. Boyaya, mürekkebe çok küçük yaşlarda bulaştım kısacası…

Şiir tutkum

İçimde hep bir okuma ve yazma isteği oldu. Çok küçük yaşlarda bu arzuyu içimde hissettiğimi anımsıyorum. Şiir ise benim ortaokul sıralarında keşfettiğim bir serüvendi. Serüvendi diyorum, zira bu konuda iddiası olan biri değilim. Ve şiirleri kendimi ve duygularımı ifade için bir araç olarak görüyorum.

İçimdeki yarayı anlatabilmek için kelimelerin dostluğunu kullanıyorum. Hepsi bu işte… Değerlendirmesini siz yapacaksınız artık.

Ortaokul sıralarında başlayan şiir ve öykü tutkusu hayatımın hiçbir anında beni yalnız bırakmadı.

Gazetecilik hayatım

1987  yılında Ankara’da Zaman gazetesinde başlayan ve daha sonra Sabah gazetesinde süren gazetecilik serüvenim ise;

1988’de İstanbul’da,
1990’da Erzurum’da,
1993’te Azerbaycan Bakü’de,
1995’te Almanya Frankfurt’ta,

2007‘de Almanya Stuttgart‘ta,

2009‘da İsveç Malmö ve Danimarka Kopenhag‘ta sürüp gitti. Halen Danimarka Kopenhag‘ta görev yapmaktayım.


Akıcı Almanca‘nın yanısıra, iyi derecede İngliizce ve başlangıç seviyesinde Danimarkaca biliyorum.


Fotoğrafçılık


Kendimi hiçbir zaman fotoğrafçı diye nitelemedim. Ama en büyük hobim için gerçekten çok ciddi yatırım yaptım ve bu sahada kendimi yetiştirdim. 80’in üzerinde ünlü ismin fotoğrafını çektim. Bu sitede o ünlülerin fotoğraflarından bir bölümünü bulabileceksiniz.

Cengiz Aytmatov, Mehmet Ali Birand ve Fatih Altaylı’nın fotoğrafları çok beğenilen çalışmalarım arasındadır.

Kitap çalışmalarım

Şu an üzerinde çalıştığım üç kitap çalışmam bulunuyor.

Ve şiirler…


Yıllardır gönlümden dökülen şiirleri kitaplaştırmanın zamanı geldiğini söyleyen dostlarımın teşvikleri ile seçme işlemine başladım. 3 -4 aya kadar kısmet olursa bu şiirler
SENDE ŞARKILAR ÖLÜR adıyla kitaplaşacak.


Meşhurların dünyası
Dergim Platform vesilesiyle bir çok sanatçı, siyasetçi ve gazeteci ile röportajlar gerçekleştirdim. Bunları derleyerek kitaplaştırmayı öneren değerli ağabeyim Halit Esendir‘in teşvikleriyle, ilk adımı attık. Kısmet olursa, yakın bir zamanda ilk kitabımız Meşhurların Dünyası adıyla yayınlanacak.
Aşkın Ayrılık Kitabı

İkinci kitap çalışmam ise, “Aşkın Ayrılık Kitabı” adlı bir roman olacak. Bir dua ile başlayan, ölümsüz bir aşkın bulunduğu bir yolculuğu anlatacak olan bu roman, yaşanmış öğeler taşıyor. Mistism ve gizemi de içinde barındıracak olan roman için biraz bölgesel araştırmalar yapmam gerekiyor. Kısmetse onları tamamladıktan sonra roman toparlanacak.

Yüzbaşı

Çok garip bir tecelli aslında. Yaklaşık 5 yıl önce birden bire aklıma bir film senaryosu geldi. “Yüzbaşı Yusuf” adlı esir bir Türk subayının “dostluk, arkadaşlık” temelli öyküsünü senaryolaştırmayı düşünmüştüm. Allah, tam 5 yıl sonra böyle bir Türkü karşıma çıkardı. İşin en inanılmaz noktası ise, benim düşündüğüm senaryodaki Türkün rütbesi ile karşıma çıkan kişinin rütbesinin aynı olmasıydı. Üzerinde aylardır çalıştığım Yüzbaşı’nın Hikayesi’nin, her türlü kitap, sinema ve belgesel film haklarını yazılı anlaşma ile aldım. Bu tarihi olayı önce kitap, arkasından da filmleştirmek için koşturacağım. Mesaj yüklü bir kitap ve film olacağını şimdiden söyleyebilirim. Yitirilen insani değerleri işleyen unutulmaz bir eser, bir klasik olması için çok titiz çalışacağım.

Çalışmalarım

Neler yaptım?

– Almanya’da yayınlanan “Yurtdışındaki Türklerin çıkardığı en iyi dergi”ünvanını hak eden Platform dergisinin Yayın Yönetmenliğini,

ATV Avrupa‘da iki haftada bir Perşembe günleri yayınlanan “Cafe Platform”adlı programın yapımcılığını, Yayın Yönetmenliğini ve sunuculuğunu,

ATV Avrupa‘da 20 bölümü yayınlanan “Başaranlar” adlı programın yapımcılığını ve Yayın Yönetmenliğini…

Show TV‘de her hafta  yayınlanan “Göçenler” adlı programın yapımcılığını ve Yayın Yönetmenliğini…

– 2001 – 2007 tarihleri arasında İklim Verlag und Werbestudio GmbH‘nın kurucu ortaklığını ve Genel Müdürlüğü’nü…

– İskandinav ülkelerinde yayınlanan Bahar dergisinin Art Directörlüğü“nü yaptım. Halen Art Directörlük noktasında çalışmalarım devam ediyor.

Halen Frankfurt Goethe Üniversitesi’nde Sosyoloji ve Politik Bilimler bölümüne de devam etmekteyim.

Veröffentlichungen (Studentische Schriften, diverse Studienarbeiten, Abschlussarbeiten)

– Die Beziehung zwischen Werbung und Konsum (eBook / PDF)

 http://www.weltbild.de/3/18236852-1/ebook/die-beziehung-zwischen-werbung-und-konsum.html?wea=8060101

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *